Ülkedeki Trafik Kazalarının Verileri

  • Firma YetkilisiBelirtilmedi
  • AdresBelirtilmedi
  • TelefonBelirtilmedi
reklam

Firma Hakkında

Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan  atom bombalarından daha beter. Her on yılda bir Türkiye’nin üstüne atom bombası atılıyor, bir kent yok oluyor.

Prof.Dr Recep Akdur Ankara Üniversitesi Tıp Fakültresi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Trafik kazaları verilerine/ bakıldığında; 1970-2009 yılları arasındaki  son kırk yılda Türkiye’de  toplam  10.778.354 trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazalar nedeniyle 3.359.234 kişi yaralanmış, 207.521 kişi ölmüştür.

-Türkiye’de 1970 yılında  yıl boyunca 19.207 trafik kazası meydana gelmiş iken,  2009 yılına bu sayı  1.053.346 yükselmiş olup, geçen bu kırk yıl zarfında yıllık trafik kaza sayısında yaklaşık 55 kat  bir artış meydana gelmiştir. İhmal edilmemesi gfereken önemde bir halk sağlığı sorunudur.

-Trafik kazası; Karayolları üzerinde hareket halinde olan, bir veya birden fazla araç sürücüsünün, bilinen yanlış davranış veya ihmalleri sonunda oluşan, ölüm, yaralanma veya maddi zararla sonuçlanan olaylardır. Daha önce alınacak önlemler ile korunulabilir ve kaçınılabilir.

-Bunun için inzibati tedbirler yetmez, inzibati tedbirlerin yanı sıra epidemiyolojk analizler yaparak etkili faktörlerin tespiti ve yok edilmesi gerekir.

-Türkiye’deki trafik kazalarının tek sebebi sürücü kusurları değildir. Araçlara veya yola bağlı nedenlerle  meydana gelen kazaların toplam kaza sayıları içndeki payı çok daha yüksektir.

Trafik kazaları verilerine/ resmi sayılarına bakıldığında; 1970-2009 yılları arasındaki  son kırk yılda Türkiye’de  toplam  10.778.354 trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazalar nedeniyle 3.359.234 kişi yaralanmış, 207.521 kişi ölmüştür.

1970-1979 yılları arasındaki birinci on yılda 389.546 trafik kazası meydana gelmiştir; bu sayı 1980-1989 yılları arasındaki ikinci on yılda 720.188, 1990-99 arasındaki üçüncü on yılda ise 3.134.273 olup, 2000-09 yılları arasındaki  dördüncü on yılda ise 6.534.347 yükselmiştir. Bu sayılardan görüleceği üzere;  on yıllar itibari ile 1970-2009 yılları arasında, resmi kayıtlara  göre ve sırası ile;  389.546, 720.188, 3,134.273. 6.534.347 trafik kazası  meydana gelmiştir. Başka bir değerlendirme ile, bu kırk yılın ikinci on yılında  birinci on yıla göre yaklaşık iki kat bir artış vardır. Üçüncü on yılında birinci on yıla göre yaklaşık sekiz kat, ikinci on yıla göre ise yaklaşık 4.5 kat artış meydana gimiştir. dördüncü on yılında birinci on yıla göre yaklaşık 17 kat, üçüncü on yıla göre ise yaklaşık iki kat artış olmuştur. Yıllar itibari ile 1970 yılında bir yılda 19207 trafik kazası meydana gelmiş iken  2009 yılına 1053346 kaza meydana gelmiş olup, geçen bu kırk yıl zarfında  yaklaşık 55 kat artmıştır.

Yıllar itibari ile trafik kazalarındaki artışın esas nedeni  ulaştırma  sayılarınadaki artıştır (araç sayısı ve katedilen yol miktarındaki artıştır). Bu nedenle salt olumsuz bir gelişme olarak algılanmamalıdır. Bundan daha da kötüsü  trafik kazaları açısından Dünyanın Avrupa’nın en kötü ülkesiyiz yorumlarına neden olmamalıdır. Bilinenin aksine trafik kazaları açısından Dünyanın Avrupa’nın birçok ülkesinden dah iyi durumdayız, ancak en iyilerinden biri olmalıyız.

Trafik kazası; karayolları üzerinde hareket halinde olan, bir veya birden fazla araç sürücüsünün, bilinen yanlış davranış veya ihmalleri sonunda oluşan ölüm, yaralanma veya maddi zararla sonuçlanan olaylardır.Daha önce alınacak önlemler ile korunulabilir ve kaçınılabilir. Ancak, bunun için inzibati tedbirler yetmez, inzibati tedbirlerin yanı sıra epidemiyolojk analizler yapılarak etkili faktörlerin  bulunması/ tespit edilmesi ve yok edilmesi gerekir.

Son kırk yılın verileri epidemiyolojik olarak analiz edildiğinde, bilinen ya da söylenenlerin aksine Türkiye’deki trafik kazalarının tek sebebi sürücü kusurları değildir. Araçlara veya yola bağlı nedenlerle  meydana gelen kazaların toplam kaza sayıları içndeki payı çok daha yüksektir.  Soruınu çözüm yoluna koymak için; sürücü, yaya ve yolcu kusurları yanında araç ve yol kusurlarına bağlı kazaların çok titiz ve ayrıtılı  epidemiyolojk analizlerine gereksinim vardır. Son 40 yılın kaba bir incelemesinden çıkan sonuçlar şöyle özetlenebilir.

1) İhbar:Türkiye’de kayıtlara geçen kaza sayıları, gerçek sayılardan çok azdır. Oysa gerçek bir epidemiyolojik değerlendirme yapabilmek tüm olguların kayıtlanmasına bağlıdır. Bu nedenle, tüm kazaların ihbar edilmesi ve kayıtlanması gereklidir. Kaza tutanağındaki insan kusurlarını önceleyen bugünkü yapısı değiştirilerek, tüm faktörleri içeren ve epidemiyolojik değerlendirmeye uygun bir yapıya kavuşturulması gerekir.

2) Araştırmalar: Mevcut kayıt ve bilgiler yeterli düzeye ulaşıncaya dek, epidemiolojik yöntemlerle araştırmalar yapılarak, kazalara etki eden gerçek faktörler bulunmalı ve uygulanan önleler bu bulgulara dayandırılmalıdır.

3) Sorumlu Tek Kuruluş: Günümüzde trafikten sorumlu olan kuruluşların sayısı çok fazladır. Bu durum bir yandan sahipsizlik ve koordinasyonsuzluğa neden olurken öte yandan da verilerin standartlarının farklılığı  bütünleştirilememesi ve mikro analizler  yapılamaması sonucunu doğurmaktadır. Tüm bu ve benzeri nedenlerle konusunun tüm boyutları ile ilgilenen tek bir kuruluşun kurulmasında yarar vardır.

4) Ülke Koşullarına Uygun Ulaştırma Sistemi Kurulması: Sayılan bu önlemlerden daha da önemlisi; ulaştırma alanında izlenen yanlış politikaların bir an önce terk edilerek, kitle ulaştırma özellikle de demiryolu ve denizyolu ulaştırmasına önem verilmesi gerekir.

Yorumlar (1)

  1. mustafa diyorki:

    güzel tespitler. ancak bilinmesi gerekir ki, aktif denetleme olmazsa trafik akışı düzelmez, başıboşluk devam eder. türkiye’de canavar araba kullanan bir kişi almanya’da aynı şekilde kullanmıyor, neden? orada trafik kontrol altında, bizde başıboş. orada bahane dinlenmiyor, ceza kesiliyor. bizde sadece belli yerlerde alkol kontrol ve belli yerlerde hız kontrolü var, bu yanlış.

    sonuç : trafik canavarı diyerek sürücüler suçlanacağına, sürücülere trafik kurallarının var olduğunu ve takipçisi olan bir otoritenin olduğunu hissettirmek bunun tek yoludur. ‘trafik canavarı’ yani ‘sürücü’ suçlu değildir, ona meydanı boş bırakan otoriteler sorumludur.

Yorum yaz

Firma Puanınız (Yanlızca üyeler oy kullanabilir)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

KAYIT OL

ÜYE GİRİŞİ

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

YENİ ŞİFRE

ÜYE GİRİŞİ

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.